Blogger Seo İyleştirme

    

site içi optimizasyon

Seo'yu bir iyilişetirme , teşvik - yani google'un görüp üst sıralara çıkarıp arama yapan kullanıcıya teşvik- olarak tanımlayabiliriz. Bu yüzden google ' ın dikkatini çekmek içinde sitemizin içinde iyileştirmelerek yaparak bunu başarabiliriz. Seo = site iyileştirme.Google danSEO adında bir arama yaptığınıza bir kaç makaleye girip okuduğunuzda google bot'u kelimesini okumuşsunuzdur mutlaka. Bu google bot ları makalenizi incelerken Görsellere nazaran yazı kısmına yani textine daha çok önem vermektedir. Yani Bu bot denilen şeyin anladığı text'tir. Görselleri de anlamakta ama text daha fazla. Makale hazırlanken de özgün olunmalı , başlığa , türkçe karakterlere , doğru kelime kullanmaya vs dikkat edilmeli.Özgün içerik SEO da en önemli noktadır. diyerek site içi optimizasyon konusuna geçelim.  .

Site içi linkleme 

     Site içi optimizasyon adında az çok anlaşıldığı üzere site içinde bir şeyler yapma olarak tanımlayarak başlayalım. Optimizasyon , seo , site içi vs belki bu kavramlar okunurken pek bir şey anlam ifade etmiyor olabilir. Bir örnek ile açıklamak gerekirse : Blogunuzda bir makale hazırladınız. Makalenizde blogger benzer yazılar eklentisi üzerine olsun. Şimdi google arama motorundan benzer yazılar diye arattğınızda bir sürü sonuç çıkmakta ve genelde kullanıcılar ilk sayfadaki sonuçları incelemekte. İşte bu ilk sayfadaki sonuçlara girmek içinde SEO gerekmekte. Neyse örnekten uzaklaştık. Bloggerda Benzer yazılar adlı bir makale hazırladık. Makalemiz içinde blogger eklentileri'nden benzer yazıları sitenize uygulamak için ... diye devam eden bir cümle var . Buradaki Blogger eklentileri kelimesine şöyle bir link verdik. www.Siteniz.com./label/bloggereklentileri . İşte verdiğimiz bu link bir site içi optimizasyona örnektir. Bu şekilde anahtar kelimenizin türevlerine de yaparak site içi seo yu tamamalayabilirsiniz. Anahtar kelime türevlerinden kasıtım da aşağıdaki resimlere bakınız: 

     Mesela ben yukarıdaki blogger eklentileri yazan yere bir link vererek (tabi bu link benim kendi sitemin içinde bulunan bir sayfa ) site içi linkleme yapmış bulunmaktayım.

     Örnek olarak yukarıdaki resimde  Seo kelimemiz.Yani seo hakkında bir makale hazırlıyoruz makalemiz içinde optimizasyon kelimesini kullanmak ya da optimizasyon olarak linklemek bir örnektir. Aynı şekilde aşağıdaki resimde de bir örnek bulunmakta.

site içi seo linkleme

Böylece anahtar kelimeye de destek vermiş oluyoruz . Teşvik etmiş oluyoruz .

Makalemizi hazırlarken de kısa olmamasına dikkat etmeliyiz. Başta da söylediğim üzere text' ler önemli ve bu site içi seo işini abartıp makale içinde çok fazla kullanmak da yarar yerine zarar getirecektir.

Seo için Nokta atışı yapın

   Kısaca hedef kelimenizi saptayın ve onun üzerine yoğunlaşın. Tabiri caizse Nokta atışı yapın. Bunun yanısıra Görsellere de etiket isim vermeyi unutmayın. Bu da site içi seo olarak sayılabilir. Görseller için seo adlı makalemde bu konu hakkında bilgiler vermiştim.

    Site içi linklemeninin yani seo ayarlarını yaparak ayrıca sayfa görüntülenme sayısını da artırmış olursunuz. Bu da sitenize gelen ziyaretçinin daha fazla zaman geçirmesi demektir. Örneğin ben seo hakkında bir makale yazdım ve makalemde seo dan bahsederken site içi linklemenin de önemini belirten bir cümle yazdım ve buna da bir link verdim .Ziyaretçinin bu konu ilgisi çekebilir ve linke tıklayarak bulunduğu makaleden diğer makalaye geçerek onu da inceler. 

     Görüldüğü üzere site içi linklemenin seo ya etkisi kadar trafiğe etkisi de azımsanamayacak kadar fazla.

Sosyal Paylasım Abonelik Eklentisi

logger sosyal paylaşım ve abonelik kutusu Eklentisini blogunuza uygulamak için aşağıdaki adımları takip ediniz.

• Blogger a giriş yaptıktan sonra şablon sekmesine tıklayın.
• Html'yi düzenle butonuna tıklayın.
• Aşağıda yer alan kodu ctrl+f yardımı ile aratarak bulunuz.
• ]]></b:skin>

Bulduğunuz bu Kodun bir üst satırına aşağıdaki kodu yapıştırın.

<script src='http://apis.google.com/js/plusone.js' type='text/javascript'/>

 Şablonu kaydedin ve Blogger panelin'den Yerleşim ardından gadget ekle ve html javascript'i seçiniz.Açılan sayfaya aşağıdaki kodları yapıştırın.

• Kodlar içerisinde ugurturkoglu olarak yazan yere kendi adreslerinizi yazınız. 
• Googleplus id yerinede google plus adresinizi yazınız.

<style>       mbgadget-bar {         border: 0;         margin-bottom: 10px;         margin: 0 auto;             width:300px;     }     .fb-likebox {         background: #fff;         padding: 10px 13px 0 10px;         border-right: 1px solid #D8E6EB;        border-left: 1px solid #D8E6EB;        border-bottom: 1px solid #D8E6EB;         margin:0px;             height:45px;     }     .googleplus {         background: #F5FCFE;         border-top: 1px solid #FFF;         border-bottom: 1px solid #ebebeb;         border-right: 1px solid #D8E6EB;         border-left: 1px solid #D8E6EB;         border-image: initial;         font-size: .90em;         font-family: "Arial","Helvetica",sans-serif;         color: #000;         padding: 9px 11px;         line-height: 1px;}     .googleplus span {         color: #000;         font-size: 11px;         position: absolute;         display:inline-block;         margin: 9px 70px;}     .g-plusone {    float: left;} .gplus {         background: #fff;         padding: 0px;         border: 0px solid #C7DBE2;         margin-bottom:-13px;}      .twitter {         background: #EEF9FD;         padding: 10px;         border: 1px solid #C7DBE2;         border-top: 0;}     #mashable {         background: #EBEBEB;         border: 1px solid #CCC;         border-top: 1px solid white;         padding: 2px 8px 2px 3px;         text-align: right;         border-image: initial;}     #mashable .author-credit {}     #mashable .author-credit a {         font-size: 10px;         font-weight: bold;         text-shadow: 1px 1px white;         color: #1E598E;         text-decoration:none;}     #email-news-subscribe .email-box{         padding: 5px 10px;         font-family: "Arial","Helvetica",sans-serif;         border-top: 0;         border-right: 1px solid #C7DBE2;         border-left: 1px solid #C7DBE2;         border-image: initial;        height:35px;}     #email-news-subscribe .email-box input.email{         background:#FFFFFF;         border: 1px solid #dedede;         color: #999;         padding: 7px 10px 8px 10px;         -moz-border-radius: 3px;         -webkit-border-radius: 3px;         -o-border-radius: 3px;         -ms-border-radius: 3px;         -khtml-border-radius: 3px;         border-radius: 3px;         border-image: initial;         font-family: "Arial","Helvetica",sans-serif;}       #email-news-subscribe .email-box input.email:focus{color:#333}       #email-news-subscribe .email-box input.subscribe{         background: -moz-linear-gradient(center top,#FFCA00 0,#FF9B00 100%);         background: -webkit-gradient(linear,left top,left bottom,color-stop(0,#FFCA00),color-stop(1,#FF9B00));         background: -moz-linear-gradient(center top,#FFCA00 0,#FF9B00 100%);         -pie-background: linear-gradient(270deg,#ffca00,#ff9b00);         font-family: "Arial","Helvetica",sans-serif;         border-radius:3px;         -moz-border-radius:3px;         -webkit-border-radius:3px;         border:1px solid #cc7c00;         color:white;         text-shadow:#d08d00 1px 1px 0;         padding:7px 14px;         margin-left:3px;         font-weight:bold;         font-size:12px;         cursor:pointer;         border-image: initial;}     #email-news-subscribe .email-box input.subscribe:hover{         background: #ff9b00;         background-image:-moz-linear-gradient(top,#ffda4d,#ff9b00);         background-image:-webkit-gradient(linear,left top,left bottom,from(#ffda4d),to(#ff9b00));         filter:progid:DXImageTransform.Microsoft.Gradient(startColorStr=#ffffff,endColorStr=#ebebeb);         outline:0;-moz-box-shadow:0 0 3px #999;         -webkit-box-shadow:0 0 3px #999;         box-shadow:0 0 3px #999         background:-webkit-gradient(linear,left top,left bottom,color-stop(0,#ffda4d),color-stop(1,#ff9b00));         background:-moz-linear-gradient(center top,#ffda4d 0,#ff9b00 100%);         -pie-background:linear-gradient(270deg,#ffda4d,#ff9b00);         border-radius:3px;         -moz-border-radius:3px;         -webkit-border-radius:3px;         border:1px solid #cc7c00;         color:#FFFFFF;         text-shadow:#d08d00 1px 1px 0}       #other-social-bar {         background-color: #D8E6EB;         box-shadow: 0 1px 1px #FFFFFF inset;         padding: 0px;         font-family: "Arial","Helvetica",sans-serif;         font-weight:bold;         overflow: hidden;         border: 1px solid #B6D0DA;            height:37px;     }     #other-social-bar ul {list-style: none outside none; padding-left: 4px;}     #other-social-bar .other-follow {         float: left;         color:#1E598E;         overflow: hidden;         height:20px;         padding:5px;         width: 270px;}     #other-social-bar .other-follow ul {         list-style: none outside none;         padding-left: 4px;}     #other-social-bar .other-follow ul li {         font-size: 12px;         font-weight: bold;         display:inline;         border:0;         text-shadow: 1px 1px white;}       #other-social-bar .other-follow ul li a {         font-size: 12px;         color:#1E598E;         font-weight: bold;         display:inline;         text-shadow: 1px 1px white;}     #other-social-bar .other-follow li {         font-size: 12px;         font-weight: bold;         display:inline;         border:0;         text-shadow: 1px 1px white;}     #other-social-bar .other-follow li a {         font-size: 12px;         color:#1E598E;         font-weight: bold;         display:inline;         text-shadow: 1px 1px white;}     #other-social-bar .other-follow li.my-rss {         background: url('https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjm-sg7dFVdXXwHs6sU1HypxbIS131wW-drbSgFlM5XakEne1JJ4UDGZ_Vyy2rDv71rHl-DCoZOckHMFcxi1qFF1GsB6f5AHyD8kO1z5pF2yGF4Hcz8EA3ylMigcoW6dELQBEifDQEQC90/s400/rss-16x16.png') no-repeat transparent;         line-height: 1;         padding: 0px 3px 1px 20px;         width: 60px;         margin-bottom:0px;             margin-left:5px;}     #other-social-bar .other-follow li.my-rss a, #other-social-bar .other-follow li.my-twitter a, #other-social-bar .other-follow li.my-gplus a{     text-decoration:none;     }     #other-social-bar .other-follow li.my-rss a:hover, #other-social-bar .other-follow li.my-twitter a:hover, #other-social-bar .other-follow li.my-gplus a:hover{     text-decoration:underline;     }     #other-social-bar .other-follow li.my-twitter {         background: url('https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgikGy-TwvkRRgTccymkoTKtt5Okj3bOKD_P1IOzFBAYOC5RTP51m1I75GIBC_1nKSl2V042G7MKnezUeREYf2cdy9Ui9m9K7C7710UESTVQgNUuYcoGNL8-ZTHXki0mMsmvnpgdgRmQuk/s400/twitter%2527.png') no-repeat transparent;         line-height: 1;         padding: 0px 3px 1px 20px;         width: 60px;         margin-bottom:0px;}     #other-social-bar .other-follow li.my-gplus {         background: url(https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhyVFNLFm3l2FudTaweyYkznwQFxMYGYHVXwIQ5HoXwzuWcQzgWfLB95BGVS5wZ4hUTeVpTaSoOk1Qm5C4XyaFigOPD6Q009sxXYw2YKI_BEy3SWcogHGn-9TcJ1wqGPiFvSv2pFacf0NQ/s400/gplus-16x16.png) no-repeat transparent;         line-height: 1;         width: 60px;         padding: 0px 3px 1px 20px;         margin-bottom:0px;}      </style>     
    <style>    #email-news-subscribe .email-box input.subscribe{         background: #FFCA00;         }     </style>    <div style="margin-bottom:10px;">
 <div id="MBT-mashable-bar" >
 <div class="gplus">
 <link href="https://plus.google.com/GooglePlusAdresiniz" rel="publisher" /><script type="text/javascript"> window.___gcfg = {lang: 'en'}; undefinedfunctionundefined) {var po = document.createElementundefined"script"); po.type = "text/javascript"; po.async = true;po.src = "https://apis.google.com/js/plusone.js"; var s = document.getElementsByTagNameundefined"script")[0]; s.parentNode.insertBeforeundefinedpo, s); })undefined);</script> <script type="text/javascript"> var _gaq = _gaq || []; _gaq.pushundefined['_setAccount', 'UA-29131740-1']); _gaq.pushundefined['_trackPageview']); undefinedfunctionundefined) { var ga = document.createElementundefined'script'); ga.type = 'text/javascript'; ga.async = true; ga.src = undefined'https:' == document.location.protocol ? 'https://ssl' : 'http://www') + '.google-analytics.com/ga.js'; var s = document.getElementsByTagNameundefined'script')[0]; s.parentNode.insertBeforeundefinedga, s); })undefined); </script> <g:plus href="https://plus.google.com/googleplusadresiniz" width="300" height="131" margin="0px" theme="light"></g:plus> </div>
<div class="fb-likebox">
  <iframe src="//www.facebook.com/plugins/like.php?href=http://facebook.com/letdldfb&send=false&layout=standard& width=200px&show_faces=false&action=like&colorscheme=light& font&height=100px&" scrolling="no" frameborder="0" style="border:none; overflow:hidden; "></iframe> </div>
<div class="googleplus">
  <span>Google +</span><div class="g-plusone" data-size="medium">
</div>
<script type="text/javascript" src="https://apis.google.com/js/plusone.js"></script> </div>
<div class="twitter">
<iframe title="" style="width: 300px; height: 20px;" class="twitter-follow-button" src="http://platform.twitter.com/widgets/follow_button.html#_=1319978796351& align=&button=blue&id=twitter_tweet_button_0& lang=en&link_color=&screen_name=ugurturkoglu&show_count=& show_screen_name=&text_color=" frameborder="0" scrolling="no"></iframe> </div>
<div id="email-news-subscribe">
 <div class="email-box">
 <form action="http://feedburner.google.com/fb/a/mailverify" method="post" target="popupwindow" onsubmit="window.openundefined'http://feedburner.google.com/fb/a/mailverify?uri=feedburnerid', 'popupwindow', 'scrollbars=yes,width=550,height=520');return true">
 <input class="email" type="text" style="width: 150px; font-size: 12px;" id="email" name="email" value="E-mail adresinizi giriniz.." onfocus="ifundefinedthis.value==this.defaultValue)this.value='';" onblur="ifundefinedthis.value=='')this.value=this.defaultValue;" /> <input type="hidden" value="feedburnerid" name="uri" /> <input type="hidden" name="loc" value="en_US" /> <input class="subscribe" name="commit" type="submit" value="Subscribe" /> </form>
</div>
</div>
<div id="other-social-bar">
 <ul class="other-follow">
<li class="my-rss"> <a rel="nofollow" title="RSS" href="http://feeds.feedburner.com/ugurturkoglu" target="_blank">RSS Feed</a> </li>
<li class="my-twitter"> <a rel="nofollow" title="twitter" rel="author" href=http://twitter.com/ugurturkoglu  target="_blank">Twitter</a> </li>
<li class="my-gplus"> <a rel="nofollow" title="Google Plus" rel="author" href=https://plus.google.com/googleplusid target="_blank">Google Plus</a> </li>
</ul>
</div>

 </div></div>

Facebokun Yeni Geliri Reklamlar Olacak

Sosyal Ağların basında gelen FACEBOOK yeni para kazanma yolu buldu.Sosyal ağların en üstünde ve lider pozisyonda olan Facebook sonunda bir takım gelir elde etmek için video önü reklam alacağını söyledi. Öncesinde kullanıcılarının rahatsız olacağını düşünen Facebook reklam almayacağını söylemişti fakat Facebook milyonlarca kullanıcısı olmasına rağmen yüklü miktarlarda reklam ücreti alamıyordu.

Facebook tarafından video önü reklamlarının önümüzdeki Temmuz veya Ağustos ayında aktif olacağı söyleniyor. Bu sayede Facebook, Google bile meydan okuyabilecek. Eksi yönleri olarak değerlendirmek gerekirse Facebook reklam aldığında bir takım kullanıcı kitlesini kaybedecektir fakat ülkemizde o kadar çok Facebook bağımlısı var ki her yeri reklam ile donat sa bile Facebook hayranları için Facebook hala vazgeçilmez bir site olarak kalmaya devam edecek.

Bunun yanı sıra ise Facebook ve Twitter arasında hiç rekabet söz konusu bile değil. Facebook reklam eklemesine karşın milyonlarca kullanıcı kitlesi var iken Twitter hiç reklam eklememesine rağmen Facebook kadar büyük bir kullanıcı kitlesine ulaşmış değil.

Read more: http://www.ilkay.co/#ixzz2u8MAUPqK

Mini Telefon Rekabeti : LG G2 Mini Video

Samsung, HTC ve Sony'den sonra LG de "Mini Telefon" akımına dahil oldu. Geçtiğimiz yıla damgasını vuran G2'nin daha küçük ekranlı versiyonu olan G2 Mini detaylandı. Telefonun özellikleri ve rakipleriyle kıyaslaması özel videomuzda.Gercekten Mütavazi bir kullanım cıkmıstır . Kullanıslı bir telefon

Windows Güvenli Mod'dan Normal Moda Alma

Bazen olur ki bir takım programları kaldırıp kurmanızdan dolayı veya herhangi bir virüsten dolayı bilgisayarınız sadece güvenli modda açılır.Açılırken normal başlat seçeneği falan sunmaz.Güvenli modda da bir işe yaramaz,hiç bir işlem yapamazsınız.Bilgisayarınız 40 yıllık hurda gibi karşınızda duru.Bilgisayar tamircisine götürseniz Formatlık der çözümü bilse de bilmese de ne de olsa format atınca çok para alıyor.Dikkat edin para tuzağı her yer artık.Bu sorunu çok basit bir yöntemle çözebilirsiniz nasıl mı?

1. Bilgisayarınızı açın,sorundan dolayı güvenli modda açılacaktır direk?
2. Başlat-->Çalıştır—>Çıkan penceredeki boşluğa msconfig yazıp tamama tıklayınız.
3. Açılan pencereden Önyükleme–>Gelişmiş Seçenekler’den Güvenli Ön yükleme Seçeneğini Devre dışı bırakınız.Bilgisayarınızı kapatıp açtığınızda normal olarak açılacaktır.Hurdayı andıran güvenli moddan kurtuldunuz.

Şimdi gelelim tüyolara msconfig kodu bir çok alanda işinize yarayacaktır,başlangıçta açılan programları seçmekte dahil peki bu kodu ben nasıl aklımda tutabilirim basit olarak derseniz,benim hafıza tekniğimi aktarayım sizlere.

Koddaki ms microsoftun kısaltması olsa gerek.

Config kelinesinin anlamında yapılandırma.

Dolayısı ile microsoftyapılandırma=microsoftconfig=msconfig 

Bu kısaltmanın anlamından unutmayacağınıza eminim zaten bu kod bize microsofta bir takım ayarlar yapmamızı yani yapılandırmamızı sağlıyor.

Samsung Pc Studio Hataları Çözüm

Merhaba arkadaşlar daha önceden  hazırlamış olduğum görsel anlatım il Pc Studio Programları ile cep telefonu üzerinden bilgisayardan internete nasıl bağlanacağınızı >>burada anlatmıştım şimdi sıra Samsung New Pc Studio programında sık yaşanan sorunlarda…

 Kimlik Doğrulaması Hatası :

Öncelikli olarak yaşayabileceğiniz, internet bağlantısını kurmak  bağlan butonuna tıkladığınızda çıkabilecek ”Kimlik Doğrulaması Hatası” sorunudur.

-Bu sorunu çözmek için Telefonunuzun  kapatıp açmanız yeterli olacaktır.

Cep Telefonunuzun Algılanmaması:

USB Kablosu ile  cep telefonunuzun bilgisayarınıza bağlamış olmanıza rağmen,Samsung New Pc Studio programı  bazen cep telefonunuzu  algılamayabilir.Bu sorunu çözmek için  öncelikle Samsung Pc Studo programını kapatıp açınız eğer tekrar aynı sorun devam eder ise garanti çözüm için bilgisayarınızı ve cep telefonunuzu kapatıp açtığınızda sorun çözülmüş olacaktır.

Bağlantının Ara Sıra Kopması:

Zaman zaman internet bağlantınız kopabilir,bu durumu eski samsung cep telefonumda (3100) da sık sık yaşadığım için alışmıştım şimdi ise Samsung S5233 T kullanıyorum bu telefonum  ile de arada da olsa bağlantı kopuyor ama 31 00′a göre çok daha az oluyor.Bu durumda gösteriyor ki eski model Samsung cep telefonları ile  Samsung New Pc Studio aracılığıyla kurulan internet bağlantısında sık sık bağlantı yaşanması doğal bir durum.Yeni model cep telefonlarından internet çekim gücünden ya da  programa olan uyumluluğundan dolayı bağlantı kopma sorunu az yaşanıyor olduğu kanısındayım.

Bağlantı Yapılamadı-Sağlanmadı:

Çok az da olsa, cep telefonuzu programın görmesine rağmen bağlantı yapılmadı v.b. uyarılar ile bağlantı sorunu çıkar karşınıza.Her zaman bağlanırken sorun çıkmayıp bu tür bir sorun çıktığında yapabilecekleriniz şunlardır:

Samsung PC Studio Programınızı açın ve aşağıdaki resimde kırmızı okla belirtilen kısma tıklayınız.

Yeni ağ oluşturmak amacı ile açılan yeni pencerede okla belirtilen + butonuna tıklayınız.

 Yeni ağ oluşturmak için  öncelikle oluşturacağınız Ağ’ya herhangi bir isim veriniz,sonra şebeke sağlayıcınızı ve  ülkenizi seçip tamam butonuna tıklayınız.

Tamam butonuna tıkladığınızda  bağlantı kurmanız için yeni bağlantı ayaları(Ağ ) oluşturulmuş olup o an geçerli olan ağ en son oluşturduğunuz ağdır ve bu ağ ile sorunsuz bağlanabilirsiniz.

Dilerseniz 2′den de fazla ağ oluşturabilir ve herhangi bir sorun ile karşılaştığınızda diğer ağlar üzerinden internete bağlanabilirsiniz.

Arkadaşlar uzun süre,Samsung PC Studio programının kullanarak cep telefonum aracılığı ile bilgisayardan  internete bağlandım; karşıma çıkabilecek bir çok sorun ile karşılaştım  ve hepsinden de üstesinden gelip  güzelim internetime kavuştum.Bu yazımda her sorunu yazmamış olabilirim,konuda belirtilen sorunlar dışında bir sorun yaşarsanız çözüm almak için  konu altından  yazmaya çekinmeyiniz.

Bir önceki yazımız olan Tüm Yasaklı Sitelere Giriş / Hotspot Shield başlıklı makalemizde Güvenilir İp değiştirme programı işe çevirim içi gizlilik, Hotspot Shield ile tüm yasaklı sitelere giriş resimli anlatım. ve Hotspot Shield nedir ve nasıl kullanılır? hakkında bilgiler verilmektedir.

Sitenizin Yedeğini Alın

Merhaba webmaster arkadaşlar bu makalemde sizlere site yedeği almanın önemini ve yedeksiz ortada kalan bir sitenin nasıl kısa sürede eski haline getirilebileceğine değineceğim.
Öncelikle arkadaşlar webmaster olarak hepimizin büyük küçük siteleri mevcut ve varolan sitelerimizi  genelde,tam anlamı ile yerine oturmamış firmalardan hosting paketi alarak barındırıyoruz. Firmanın tam anlamı ile yerine oturmadığını bir gün sitemiz aşırı saldırı aldığında veya ansızın firmanın saldırı alması sonucunda sizi kapı dışarı etmesi ile anlıyorsunuz.Gerçek ve tam anlamı ile yerine oturmuş bir firma son çare olarak gerçekten gerekirse sizi müşterilerinden çıkarmayı düşünür.

Firmaların Yedekleme Konusuna Gelelim:

Eğer bir hack girişimi ile sitenize ait tüm dosyalar silinir ise ve yedeğiniz yoksa hosting firmalarının ana sayfasında yazan düzenli yedekleme ( 7 günde bir v.s. ) ibaresinin birer aldatmacadan ibaret olduğunu anlarsınız çünkü hosting firmaları esasında yedek almakla yükümlü değillerdir.Bir çoğu bunu kullanıcı sözleşmesinde belirtmesine karşın  Düzenli Yedekleme Yapılır ibaresini ana sayfalarında bulundurup reklam malzemesi olarak kullanmaktan da çekinmezler.İşin aslı ise hosting firmasının kendilerinden kaynaklı bir sorun olduğunda veya genel bir aksaklık olduğunda müşterilerini kendilerinin mağdur etmemesi veya mağduriyeti minimize etmek için müşterilerin sitelerinin bir kısmını  yedeklemesidir ( genelde sadece database yedeği alınır ).Şunu unutmayın ve aklınızdan çıkarmayın sizin sitenizi ne en yakın arkadaşınız nede çok  güvendiğiniz çok kaliteli bir hosting firması sizin kadar düşünebilir.Bu yüzden her ne kadar firmalar kısmen yedekleme yapıyor olsalar da,yedek istediğiniz size sağlam yedek verememe ihtimalleri olduğunu ve sizlere yedek vermeme hakları olduğunu bilerek sitelerinizin yedeğini kesinlikle kendiniz almalısınız. Ne bir arkadaşınıza ne de firmaya bu konuda tam güven duymamalısınız.Aksi halde bir yerlere güvenirseniz siteniz yedeklerden geri yükleme yapmayı gerektirecek her durumda adım adım geri gider veya bir gün komple yok olur gider,nice emekler tuz buz oluverir.

Nasıl Yedek Almalıyız?

CPanel sunucu yönetim paneli olarak oldukça gelişmiştir ve bir çok özelliği bulunmasının yanısıra Türkçe dil seçeneğinin olmasıyla da tadından yenmez;ama yedek almaya gelince ne yazık ki sunucunun yoğunluk durumuna göre yedeği yarım yamalak paketleyip size tam bir yedek gibi sunabilmektedir.Bu yüzden size daha önce bu konuda tecrübe edinmiş birisi olarak söylüyorum kesinlikle Cpanel üzerinden FullBack Up şeklinde yedek almayınız. Madem yedek alıyoruz hatayı,olası riskleri en aza indirecek, Ana Dizin Dosyaları + Veri Tabanı yedeklenmesi şeklinde  yedek alınız.

Ana Dizin Dosyaları:

Filezella gibi uzaktan sunucuya bağlantı yazılımları ile masaüstünüzdeki klasöre aktarabilirsiniz.Aktarım sonucunda aktarılmayan veya hata veren dosyalar olup olmadığını kontrol ediniz.

Veri Tabanları:

Veri tabanlarını ise Cpanel’den phpMyadmin kısmına girip  yedeklemek istediğiniz veri tabanını seçip sağ kısımda beliren üst kısımdaki seçeneklerden Dışarı Aktar ve ardından Git seçeneğini tıklamanız veri tabanınızı indirmeniz için yeterli olacaktır.İnternet kaynaklı bir sorun ile dosyanın yarım inmemesine dikkat etmelisiniz.

Veri tabanlarının boyutların Ana Dizin Dosyalarına kıyasla oldukça az olduğu için veri tabanı yedeklerini sık sık almanızı tavsiye ederim.

Örneğin: Komple yedeklemeyi 1 ayda yapıyorsanız veri tabanı yedeklemeyi ise haftada bir yapınız.

Ana dizin dosyaları ve veri tabanlarını indirerek sitenizin olmazsa olmaz parçalarını yedeklemeniz ile iş bitmiyor.Yarın bir gün bilgisayarınız çökebilir.Düşünsenize bilgisayarınıza ve sitenize eş zamanlı bir saldırı alıyorsunuz.Sitenize sızan hacker sitenize ait tüm dosyaları siliyor.Bilgisayarınızda bulunan tüm dosyalar bir virüs aracılığı ile kullanılamaz hale getiriliyor veya bilgisayarınız direk açılamaz duruma getiriliyor.

Bu durumda yedek almaktan sonra o yedekleri güvenli bir ortamda saklamanızın da çok önemli olduğunun kanısına varıyoruz.
Site yedeklerinizi herhangi bir CD/DVD veya Flash Bellek/Hard Disk gibi taşınabilir depolama aygıtlarına kopyalayıp korumaya çalışmanızı pek önermem,bunların yerine Yandex Disk gibi bulut sunucularda verilerinizi güvenle saklama imkanı sunan güvenilir veri depolama servislerini öneririm. Özellikle Yandex Disk‘in bol keseden depolama alanı vermesi ve Yandex Disk Masaüstü uygulamasının oldukça kolay kullanımda olması işinizi bir hayli kolaylaştıracaktır.

”Bir web sitesinin yarınlarını belirleyen alınmış olduğu yedekleridir.”

Yedeksiz Ortada Kalan Siteler İçin Ne Yapılabilir ?

Varsayalım ki bugüne kadar hiç yedek almadınız ve siteniz anısızın gerçekleşen ani bir saldırı sonucunda yayın hayatına devam edemeyecek hâle getirildi,tüm dosyaları silindi.Bu durumda yedeğiniz bulunmadığı için çok güvendiğiniz firmanıza koşarak gidersiniz yedek isterseniz ve firmanızda size sitenizin tüm dosyalarının yedeği yerine sadece veri tabanı yedeği verir  ve yedeğin %100 çalışıyor olduğu da meçhuldür.Varsayalım ki firmanızda yedek alamamış veya almış ama aldığı yedekler çalışır durumda değil ve çalışsa dahi Resim v.b. dosyalarını kendi sunucusunda barındıran kişilerin sitelerini hayata döndürecek nitelikte değil.Bu durumda imdadınıza Google Cache özelliği yetişiyor.

Google’da hemen site:siteadı.com şeklinde aratıp arama sonuçlarında çıkan indexlerin aşağıda resimde gösterildiği gibi Önbellek yazan kısmına tıklayarak çıkan sayfadan içeriklerinizi kopyalayıp yapıştırmalısınz.

Bu şekilde sitenizin tüm içeriklerini kopyalayarak yapıştırmak durumundasınız.Bu işlemi indexlerin silinebilme durumuna karşın kısa sürede yapmalısınız.Hayli zordur;ama yedeksiz kalan sitelerin uygulayabileceği son çaredir.

Kaynak: http://hayalcin.com/site-yedegi-almak.html#ixzz2tnPDCTg5
Follow us: @HayalcinZeytin on Twitter | Hayalcinzeytin on Facebook

Blog'unuzda görüntülenen yayın sayısını değiştirme

Blog'unuzda görüntülenen yayın sayısını değiştirme

Blog'unuzda görüntülenen yayın sayısını değiştirmek için, Yerleşim sekmenize gidin ve blog yayını widget'ında "Düzenle"yi tıklayın.

Ayarlarınızı değiştirmek için kullanabileceğiniz seçeneklerin bulunduğu bir pencere açılır. İlk seçenek "Ana sayfadaki kayıt sayısı"dır. Bu sayıyı uygun şekilde ayarlayabilir veya ayarı, yayın sayısını ya da yayınların gün sayısını yansıtacak şekilde değiştirebilirsiniz.

Genel sayfa boyutu 1 MB ile sınırlanmıştır. Dolayısıyla ön sayfanızda yüzlerce büyük yayın listelemeye çalışırsanız yayınlama hatasıyla karşılaşabilirsiniz. Görüntülenen yayın sayısını azaltmak sorunu giderecektir.

Network Nedir Ayrıntılı Bilgi

Network ikiden fazla bilgisayarın birbirleriyle iletişim halinde olmasıdır. Bu iletişim internet üzerinden farklı kıtalardaki iki bilgisayar arasında da olabilir , aynı mekan içinde olan iki bilgisayar arasında da. Eğer bu bilgisayarlar aynı yerel alan içinde bulunurlarsa bu network ,

LAN (local area network) olarak adlandırılır. Bu iş için her bilgisayarda iletişimi sağlayan ethernet kartları ve gerekli kablolar mutlaka olmalıdır. LAN büyüdükçe bu sisteme HUB , Server gibi LAN`ın hızını ve yeteneğini arttıracak üniteler eklenir.


LAN İLE YAPILABİLECEKLERİNİZ 


LAN`ın temel faydası verilerin paylaşımıdır. Ancak bunu çok farklı yollarla kullanabilirsiniz. Örneğin ofislerde tek bir yazıcının bütün ofis çalışanlarınca kullanılabilmesi , bütün kullanıcılar arasında haberleşmenin bilgisayar ekranından yapılabilmesi , gelen faksların kullanıcıların ekranında görüntülenebilmesi ve her kullanıcının kendi sisteminden faks çekebilmesi , bir uygulamanın server üzerinde çalışırken birden fazla kullanıcı tarafından kullanılabilmesi. Ev ve ofis kullanıcıları tek bir internet bağlantısı ile birden fazla bilgisayarı internet’e bağlayabilir , e-mail alıp verebilir ve hatta oyun oynayabilirler.


LAN TİPLERİ: 


İki bilgisayar arasındaki LAN : Bu en küçük lan tipi aynı zamanda en hesaplım olanıdır da. Her iki bilgisayara ethernet kartı takmak ve bu kartları CAT5 standardında cross bir kablo ile bağlamak yeterlidir.

İkiden fazla bilgisayar arasında BNC ile kurulan LAN: Bilgisayar sayısı ikiden fazla ise izlenebilecek iki yol vardır. Bunlardan birincisi tüm bilgisayarlardaki ethernet kartlarını BNC kablolar yardımıyla seri olarak bağlamaktır. Bu sistemde her bilgisayar bir sonrakine bağlanarak bir zincir kurulur. Zincirin başına ve sonuna ise sonlandırıcı adı verilen bir parça yerleştirilir. Ancak oldukça eski olan bu sistemin pek çok dezavantajı var. Bunlardan birincisi BNC kablolarla 100Mbitlik bağlantı kurulamaması. Diğer bir dezavantaj ise kablo ağının herhangi bir noktasındaki kopma veya arızanın tüm LAN`ın iletişiminin kopmasına yol açması. Ancak üç-dört bilgisayar arasında ucuza mal olacak bir LAN kurmak istiyorsanız bu sistemi tercih edebilirsiniz.
İkiden fazla bilgisayarlar arasında CAT5 ile kurulan LAN : Günümüzde daha yaygın olan sistem ise tüm bilgisayarların CAT5 tipi kablolarla bir HUB`a bağlanması. Bu sistemde isterseniz her workstation aynı HUB`a bağlanarak birbirleriyle iletişim kurmaları sağlanabildiği gibi HUB`a bir server bağlanarak server üzerinden bilgi paylaşımı sağlanabilir. Bu sistem 100Mbit ile 1Gigabit arasındaki hızlarla çalışabildiği gibi her makine HUB`a ayrı bir kablo ile bağlandığından bağlantılardan birindeki arıza diğerlerini etkilememektedir. Ayrıca günümüzde network üzerinden kullanılabilen programların pek çoğunda veri iletimi bu sisteme göre tasarlanmıştır. Örneğin Logo veya ETA gibi bazı ticari programlar BNC sistemi üzerinde çalışmamaktadır. (Bu son cümle bana oldukça mantıksız geldi,daha önce bu programların BNC de çalıştığını gördüm,hem niye çalışmasın ki ?




BİR LAN`IN KURULMASI: 



Kablolama


LAN`ınızı kurarken yapmanız gereken ilk iş kabloların döşenmesi. Bu sanıldığından çok daha fazla dikkat gerektiren bir iş. Kablolarınızın nereden geçeceğine karar verirken kablonun üzerine basılmayacağından ve elektrik hattınıza minimum 10 cm mesafeden geçtiğinden emin olun. Ayrıca kablonun üzerine ağır şeyler konmaması gerektiğini de unutmayın. Sağlıklı bir yapı için kablolarınızın zemin altındaki ya da duvar kenarındaki kanallardan geçmesi en uygun çözümdür. Zemin altından geçen kanallar daha çok mimari işlemler gerektiğinden ancak yeni yapılan veya tadilat halinde olan bir mekanda düşünülebilir. Ancak duvar kenarından giden plastik kanallar hem daha pratik hem de daha hesaplı bir çözüm sunar.
Network`ler de kullanılan kablolar diğer kablolardan farlıdır. Bu kabloların döşenmesindeki en önemli problem konnektörlerinin takılmasıdır. Eğer bilgisayarlar birbirine yakınsa 3 veya 5 metrelik hazır kablolar kullanabilirsiniz. Ancak daha fazla uzunluklar için kendi kablolarınızın ucuna kendi konnektörlerinizi bağlamanız gerekebilir. CAT5 kabloların uçlarındaki konnektörler bağlanırken kablo demeti içindeki renkli ince kabloların belli bir sıraya dizilmesi ve konnektörün özel bir pense ile sıkılması gerekir. Bu yüzden kabloların uzunluklarını tespit edip sipariş üzerine yaptırmak işinizi oldukça kolaylaştıracaktır. Eğer siz konnektörleri kendiniz takma imkanına sahipseniz konnektörlerin iyi sıkıldığından emin olun. Eğer BNC kablo ile seri bağlantılı bir LAN kuracaksanız işiniz daha kolay. Çünkü BNC`lerin konnektörlerini normal bir pense ile takmanız mümkün. Ama BNC konnektörler daha önce bahsettiğimiz özel pense yardımıyla sıkılmak üzere tasarlandığından normal pense ile bu iş biraz zordur.


ETHERNET KARTLARININ KURULMASI 



Ethernet kartları bilgisayarın LAN ile iletişim kurmasını sağlar. Bu kartların takılması diğer kartlardan farklı değildir. İsterseniz 10Mbit isterseniz 10/100Mbit bir ethernet kartı seçin bulacağınız kart büyük ihtimalle PCI olacaktır. İlk yapmanız gereken bilgisayarınızın kasasını açtıktan sonra boş bir PCI yuvası seçmek. Bu yuvanın arka tarafını kapayan ****l parçasını çıkarın ; kartınızı yuvaya dik olarak yerleştirip arka tarafını sabitleyen vidayı takın. Hepsi bu.

Daha sonra yapmanız gereken kartı windows`a tanıtmak. Kartı takıp PC`nizi açtıktan sonra Windows`unuz Plug and Play sayesinde yeni kartınızı algıladığını tanıyacak ve sizden driverların yerini soracaktır. Kart ile birlikte gelen sürücü disketini ya da CD sini bilgisayara takın ve Windows`a sürücülerin yerini gösterin. Aldığı sürücüleri yükledikten sonra Windows sistemi açıp kapamanızı isteyecektir. Tekrar açıldıktan sonra yapmanız gereken Başlat menusundan Ayarlar – Denetim masasını seçin. Burada sistem aygıt yöneticisi sekmesine geçin. Buradaki listede Network Bağdaştırıcıları isminde bir satır göreceksiniz. Bunun yanındaki artı işaretine basarak altındakilere baktığınızda az önce yüklediğiniz ethernet kartını göreceksiniz. Kartınızın yanındaki ikonun üzerindeki sarı ünlem veya kırmızı çarpı ethernet kartınızın sürücülerinde bir hata olduğunu gösterir. Bu durumda sürücüleri tekrar yüklemeyi veya daha yeni bir sürücü bulmayı düşünmelisiniz. Eğer herhangi bir işaret görünmüyorsa ethernetiniz büyük olasılıkla çalışacaktır
Bundan sonraki adım Network ayarlarını yapmak. Denetim masasına girerek Network ikonuna ikim kere tıklayın ve network ayarlarına girin. Buradaki pencerede yine ethernet kartınızın ismini göreceksiniz. Burası konfigürasyon penceresidir. İlk yapmanız gereken networkünüzün cilent tipini , ardından bu networkün konuşacağı dil olan protokolü seçmek.
Windows 95 PC lerin network tipi Client for Microsoft Network`tür. Önce ekleye tıklayın , ardından İstemci ve Microsoft`u seçip sonunda Client For Microsoft`a kadar ilerleyin ve bunu seçin. Ardından ekle , iletişim kuralları , Microsoft`tan TCP/IP , Netbeui ve IPX/SPX protokollerinden birini seçebilirsiniz. Hepsini de işaretleme şansınız da var. Fakat bu durumda sistem %3 oranında yavaşlayacaktır. Konfigürasyon penceresine geri döndükten sonra tanımlama sekmesinden PC`nizi diğer PC`lere tanıtmanız gerekecek. Bilgisayar ismi kısmına sisteminize verdiğiniz herhangi bir ismi Türkçe karakterler kullanmadan yazın. Aynı durum çalışma grubu için isim verirken de geçerli yalnız aynı gruba dahil etmek istediğiniz tüm bilgisayarlara aynı çalışma grubu ismi vermeyi unutmayın. Bilgisayar tanımı kısmı doldurulmayabilir de. Artık Enter`a basabilirsiniz. Dosyalar yüklenecek ve Windows sizden sistemi açıp kapamanızı isteyecektir. Windows tekrar açıldığında sizden Microsoft Network`a girmeniz için bir şifre soracaktır. İstediğiniz bir şifreyi yine Türkçe karakter kullanmamaya dikkat ederek yazınız. Enter`a bastıktan sonra şifrenizi tekrar yazmanızı isteyecek. Şifrenizi tekrarlayın.

KABLOLARIN TAKILMASI 

Yapacağımız son işlemlerden biri kabloların takılması. Eğer iki bilgisayar kullanıyorsanız CAT5 Cross kablonuzu iki bilgisayarın ethernet kartları üzerindeki yuvalara takın. Eğer ikiden fazla bilgisayarınız varsa bir HUB`a ihtiyacınız var. HUB fiyatları son zamanlarda oldukça düştü. Küçük bir network için 10Mbit`lik bir HUB`ı 60$`ın altına bulabilirsiniz. HUB`lar 5`lik , 8`lik , 16`lık vs. gibi kullanıcı sayılarına göre sınıflandırılır. Eğer ileride sisteme birkaç bilgisayar daha ekleyecekseniz HUB`ınızı bayiden buna göre almak mantıklı bir hareket olacaktır. Ancak HUB`ınız da yer kalmadıysa ve bağlamak istediğiniz yeni bir bilgisayar varsa bir HUB daha alıp iki HUB`ı yine CAT5 kablo yardımıyla birbirine bağlayarak kullanıcı sayınızı arttırabilirsiniz. Bilgisayarınızı HUB`a bağlamak oldukça kolay. Her bilgisayarın ethernet kartını tek tek CAT5 kablolar yardımıyla HUB`a girmeniz yeterli. Bilgisayarları hangi sıra ile girdiğinizin önemi yok. Ayrıca HUB`ı adaptörü yardımıyla fişe takmak dışında bir işlem yapmak zorunda değilsiniz.

PAYLAŞIM 

Şimdi dosyalarınızı veya yazıcılarınızı paylaştırmayı düşünebiliriz. Bunun için yine Denetim Masasından Ağ`a ulaşıp Ekle , Hizmetten dosya ve yazıcı paylaşımınızı içeren Microsoft Ağları için Dosya ve Yazıcı Paylaşımını seçmelisiniz. Gelecek pencereden sadece dosya veya sadece yazıcınızı paylaştırma şansına sahipsiniz. İki defa tamam tuşuna basıp , dosyalar yüklendikten sonra PC`nizi tekrar başlatmanız gerekiyor.
Şifrenizi yazıp networke login olduktan sonra Bilgisayarım`dan hard-diskinize mouse’un sağ tuşu ile tıklayarak Paylaşımı seçin. Buradaki pencerede Paylaşımın Adı kısmına diğer bilgisayarlar da hard – diskinizin adının ne olarak görünmesini istiyorsanız belirtin. Alt taraftaki erişim türü kısmından hard-diskinize erişenlere salt okuma sınırlaması getirebilirsiniz. Bu durumda hard-diskiniz üzerinde kimse değişiklik yapamaz , herhangi bir dosyayı silemez , sadece sizin makinenizden dosya kopyalayabilir. Bu seçeneğin virüs girmesini de engellediğini unutmayın. Ancak isterseniz Tam Erişim hakkı vererek isteyenin hard-disk üzerinden istediğini yapabilmesini sağlayabilirsiniz.


Elbette tüm hard-diskinize erişim vermek zorunda değilsiniz. Yukarıda bahsettiğimiz işlemleri hard-diskinizdeki herhangi bir klasöre de yapabilirsiniz. Yazıcınızı paylaştırmak için yapmanız gereken Başlat`tan Ayarlar`ı oradan da yazıcıları seçmek. Açılan pencereden paylaştırmak istediğiniz yazıcıya sağ tık yapıp paylaşımı seçin. Buradan yazıcının adını belirleyebilir ve paylaştırabilirsiniz.


Bundan sonra networkünüzü kullanmaya başlayabilirsiniz. Masa üstündeki ağ komşuları ikonuna tıklayarak diğer bilgisayarlardaki paylaştırılmış dosyaları görebilirsiniz. Bu sisteme WinGate gibi bir proxy programı ekleyerek internet erişiminizi de paylaşabilirsiniz. Ancak bir Exchange Server ile farklı e-mail hesaplarını düzenlemek veya Fax Server ile her bilgisayardan kolayca fax atıp alabilmek istiyorsanız bir server`a ihtiyacınız olacak. İsterseniz kullandığınız bilgisayarlardan birini server olarak atayın isterseniz ayrı bir bilgisayar alın. Ancak bunun için NT gibi network kullanımına daha uygun bir işletim sistemi ve profesyonel yardıma ihtiyacınız olacak.


NETWORK SEÇİMİ VE KURULUMU



Bir bilgisayar ağı kurmadan önce tasarım konusunda belli kararlar almamız gerekiyor. Eğer küçük bir ağ planlıyorsanız, bu süreç oldukça kısalmakla beraber kesinlikle önemini yitirmeyecektir. İlk olarak , ağınızla hangi amaçlara ulaşmak istediğinizi belirlemek için bir fizibilite ve sistem analizi çalışması yapmanız gerekiyor. Böyle bir çalışma size doğru kit'in seçiminde kuşkusuz çok yardımcı olacaktır.








Bilgisayar Network

Network Kavramı: 

Network Nedir?
Bir veya birden fazla bilgisayarın; dosya ve veri alış verişi yapabilmesi için birbirine bağlanarak oluşturduğu yapıya “Network” denir. Network topolojisi 3 başlık altında incelenirler. LAN, WAN ve MAN olmak üzere yapılarına göre standartları vardır.

Local Area Network (LAN Topolojisi)
Birden fazla bilgisayarın oluşturmuş olduğu (lokal) en küçük bilgisayar ağlarına LAN denir. Günümüzdeki en hızlı network yapısıdır. İçerisinde bir veya birden fazla hub bulunur. LAN networku üzerindeki PC'ler birbirleri ile yakındır ve 100baseT UTP kablo ile ağ kurulmuştur.

Wide Area Network (WAN Topolojisi)
Hız olarak LAN network'lerden yavaş olmasına rağmen en az iki LAN'ın router (yönlendirici) ile birleşmesi sonucu kurulan ağlara WAN denir. Şehirler arası ve uzak mesafeler için tasarlanmış bir network yapısıdır.

Metropolian Area Network (MAN Topolojisi)
Fiber optik kablo kullanılarak kurulan çok uzak mesafeleri (örneğin kıtaları) birbirlerine bağlayan yapıya MAN denir. Özellik olarak WAN ile aynıdır ancak hız bakımından LAN hızındadır.

Networklara Neden İhtiyaç Duyarız?
Bilgisayar ağları yani networklara duyulan gereksinimin ilk sebebi; düşük maliyet ile kullanıcıları birbirleri ile haberleştirmek ve uygulama/dosya paylaşmaktır. Bu sayede birden fazla kullanıcı birbirleri ile daha az maliyet harcanarak haberleşebilir ve dosya aktarımı, mesaj alış verişi sağlayabilirler. Diğer bir neden ise; ortak cihazları paylaşmaktır. Network üzerinde bulunan bir yazıcı veya bir scanner (tarayıcı) bütün networkteki client'ların kullanması üzere paylaştırılabilir.

Network Çözümlerinin Getirdiği Faydalar:
Bir network kurmak veya birden fazla bilgisayarı birbiri ile bağlamak bize şu faydaları sağlamaktadır;
* Dosya Paylaşımı
* Düşük Maliyet
* Çevre Cihazlarının Paylaşımı
* Düşük Maliyet İle Haberleşme
* Daha Kolay Yönetilebilirlik

Networkların kurulumu gibi; bu networklarin yonetimi de çok onemlidir. Ozellikle bu konuda alanında uzman kişiler her zaman aranan insanlardır. Kişilerin haberleşmesi, dosya paylaşımı ve ortak uygulama ortamı beraberinde bazı tehlikelerde getirir. Internetin yayılması ile günümüzde bu tehlikeler daha da çoğalmıştır. Bu nedenle sistemlerin daha hızlı takip edilmesi ve network güvenliğinin sağlanması gerekmektedir.

Yapılarına Göre Network Çeşitleri:
Üzerinde bulunan bilgisayarların yapılandırılmasına göre network'lar iki çeşitte incelenebilirler;

* Peer To Peer Network
* Server Based Network
* Peer To Peer Network :

Bu network yapısının diğer bir adı da “Eşler Arası” network'tur. Bu yapılandırmaya göre ağ üzerinde bulunan bilgisayar sayısı kısıtlıdır ve düzey olarak hepsi aynı düzeydedir.

Server Based Network :
Server based (client - server) networklerde ise muhakkak bir ana bilgisayar vardır. Bu bilgisayara Server yani sunucu da denir. Bütün ağ işlemleri bu sunucu bilgisayar üzerinde yapılır ve networka dahil olacak kullanıcı bilgisayarları ise bu ana (dedicated) makinede tanımlanmış bir şekilde login olarak ağa dahil olmalıdır.